Fulya Zenginer Küçük Kadınlar dizisiyle çok ünlü olacağını
düşünüyorum. Zaten moda dünyasında tanınan bir isim olmuş. Kişisel
bilgileri hakkında çok fazla bilgi edinemedim ama Bakırköy Lisesi öğrenci
meclis başkanıymış. Ne diyeyim hala lisede okuduğunu düşünüyorum
çünkü aşağıdaki yazıyı 2007-2008 yılları arası yazmış.
12 EKİM 2006 tarihini hiç unutmayacağım. Bu gün hayatımın en güzel
günlerinden birisi başıma geldi. Sınıf temsilcisi arkadaşlarımın büyük
çoğunluğunun oylarıyla Bakırköy Lisesi gibi tarihi ve köklü bir okulun
öğrenci meclisi başkanlığına seçildim. Bu nedenle kendimi kısaca size
anlatmak istiyorum.
21 Temmuz 1989 yılında İstanbul’da doğdum. İlköğretimi Zeytinburnu
Nuri Paşa İÖO’nda okudum. Bakırköy Lisesi’ne gelmeyi özellikle istedim.
Çünkü en iyi eğitimi burada alacağımı biliyordum ve üç yıl boyunca bu
düşüncemde ne denli haklı olduğumu çok iyi anladım.
Edebiyata ilgim vardır. Bu nedenle en önemli özelliğim kitap okumaktır.
Okumayı çok seviyorum. Benim için kitap okumak boş zamanlarda
yapılan hobi değildir. Bir tutkudur kitap okumak. Zamanımı
değerlendirdiğim en görkemli faaliyettir.
Tarihe, özellikle Türk tarihine çok ilgim var. Bu konuda da şanslı
olduğumu düşünmekteyim. Çünkü ülkemizin her yerinde tarihi güzellikler
göz kamaştırmaktadır.
Türkçemizi çok mükemmel buluyor ve en güzel şekilde kullanmaya
çalışıyorum. İnsanlarla diyalogumun iyi oluşunu da güzel Türkçemize
bağlıyorum. Albert Einstein’in; “önyargıları parçalamak, atomu
parçalamaktan daha zordur” sözüne inat insanlara önyargılı asla
yaklaşmıyorum. Bu nedenle farklı kişilik ve kültüre sahip insanlarla
dostluk kurabiliyorum ve kurduğum bu dostlukları devam ettirebiliyorum.
Ayrıca bu dostlukların güzelliğiyle İngilizcemi de ileri seviyelere çıkardım.
Yüzmeyi de çok seviyorum. Uzun yıllar hayalimde hep iyi bir yüzücü
olmak vardı. Bu alanda ülkemizin imkânlarının kısıtlı olması nedeniyle
yüzücü olma hayalim söndü.
Şimdiki hayalim ise tiyatro. Bana göre tiyatro sahnesi inanılmaz ve
büyüleyici bir yer. Sahnede yuttuğumuz “o sahne tozunun” bizi
bayıltmasıyla insan kendisine ait olmayan duyguları da yaşar. Böylece
başkalarını anlamanın, onlarla bütünleşmenin en güzel yolunu buluruz
tiyatro sayesinde.
Bakırköy Lisesi Öğrenci Meclisi Başkanı olarak 1600 öğrenci
arkadaşımın; idareci, öğretmen ve diğer bize hizmet eden personelin;
ayrıca yarım asırlık görkemli “Bakırköy Liselilik” vizyonu (uzak veya
geniş görüşlülük) ve misyonunun (amaç yâda görev) bana yüklediği
ağır sorumluluğun bilincindeyim. Bu sorumluluğumu en iyi biçimde yerine
getirmeye çalışacağım. Hep birlikte gerçekleştireceğimiz bu onurlu
yolculukta ben sadece hepimizin sesi ve görüntüsü olacağım.
Hepinize saygılar sunarken bundan sonraki yazımızda da Bakırköy Lisesi
Öğrenci Meclisi Başkanı ve meclisi olarak Türk eğitimine ve demokrasi
kültürüne neler kazandırabileceğimizi sizinle paylaşmaya çalışacağım